SÖZ UÇAR YAZI KALIR

Yayınlandı: 10/02/2013 / SİYASİ DENEMELERİM
Etiketler:

Bilindiği üzere ülkemizde, yazılı basının, belli sermaye çevreleri ile siyasi odakların denetim ve güdümünde olması halkın sesinin duyurulmasının önünde engeldir. İçinde bulunduğumuz yeni binyılla birlikte, iletişim teknolojilerinin ve internet altyapısının olağan üstü hızlı gelişimi yeni haber kanallarının ortaya çıkmasına da olanak sağlamıştır. Bu durum ise; toplumun baskılanmış, duyurulmasının önüne dikenli teller çekilmiş, egemen güç odaklarının karşısında direnmeye çalışan kesimi için bir çıkış yolu olmuştur.

Geleceğin haber kaynakları ve bilgi depoları artık tümüyle internet tabanlı olama yolundadır. Enerji kaynaklarından petrol gibi hammaddesi doğadan sağlanan yazılı basının da sonu gelmektedir. Gelişmiş ülkeler, 2015 yılı sonrasında yazılı basımlarını kademeli olarak sonlandıracaklarına ilişkin kararlarını bile almış durumdadırlar. Artık, haber ve bilgi kaynaklarına ulaşımın tek yolu internet olacaktır. Bu nedenle internet haberciliği ve bunun üzerinden bilgi paylaşımı gittikçe önem kazanmaktadır. Halktan yana haber portalı girişimleri de çok yerindedir ve desteklenmelidir.

Sansürün önündeki engellerin kaldırılmasında, her türlü sıradışı, aykırı ve halktan yana düşüncelerin yayılmasında teknoloji bize, yeni ve maliyeti çok da yüksek olmayan olanaklar sunmaktadır. Bu nedenle, her fırsatta, insani değerleri ayaklar altına almayı kar sayan egemen güçler karşısında, bu yeni teknolojik kanalların olabildiğince kullanmamız gereklidir ve geniş kitlelere ulaşmakta geleceğin tek yolu bu olacaktır.

Yazılı belgeler, çok eski tarihi dönemlerin aydınlatılmasında en önemli kaynaklardır. Arkeolojide, çanak-çömlek, yapı gibi kalıntılara göre öncelik bu belgelerdedir. Çözümlenerek geçmiş dönemlere ışık tutulmaya çalışılır. Anadolu tarihçilerine göre bu topraklarda 250’nin üzerinde kavim yaşamıştır ve bizler bu kavimlerin çok azı hakkında kesin bilgilere sahibiz. Birçoğu tarihin derinliklerinde yok olmuştur. Kalıntı ve diğer kavimlerin yazılı kaynaklarından çok kesin olmamakla birlikte sadece yaşadıkları bilgisine ulaşılabilmiştir.

Yazının kullanılmaya başlanması sonrası, Anadolu kavimlerden bazılarının bırakmış olduğu yazıt ve tabletlerden kendileri hakkında az da olsa bilgi sahibi olunabilmiştir. Bunlardan biri de, özel ilgi alanım içinde olan, dünyada ilk defa altın sikke basımını da gerçekleştiren Lidyalılardır. Son ve en görkemli kralları Kroisos’u ancak, sonraki uygarlıkların yazılı belgelerinden, ya da Halikarnaslı Heredot’unki gibi, kimi yazılı kimi de kulaktan kulağa ileriye taşınmış söylence (efsane) ağırlıklı kaynaklardan tanımaya çalışıyoruz. Strabon’un Coğrafyası da bu dönemler için ayrı önemli bir kaynak olmuştur.

Eğer Kroisos, görkemli ve servet dolu yaşantısını yeterince tanımakta zorlanacağımızı bilseydi kendisinden bu günlere Luvca ve Lykçe karışımı dillerinde sayısız yazılı belge bırakırdı. Bunları dağa taşa, kayalara da kazıtarak.

Yazmak, yaşanmışlıklarla ilgili geleceğe belgeler bırakmak insanlık açısından önemli bir gereksinimdir. Günümüzün her anını, düşüncelerimizi, mevcut toplum düzenine aykırı olsalar da yazmak ve paylaşmak zorundayız.

Yorum bırakın